top of page

EDİRNE 2.BAYEZİD DARÜŞŞİFASI

  • Yazarın fotoğrafı: Anadolu Şifahane
    Anadolu Şifahane
  • 21 Tem 2021
  • 3 dakikada okunur

Külliye Fatih Sultan Mehmet'in oğlu ve 8. Osmanlı Padişahı Sultan II.Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Sultan II. Bayezid'in Akkirman seferine çıkarken 1484 yılında temelini attığı, yapılar topluluğu 4 yıl kadar kısa bir süre içinde bitirilerek hizmete açılmıştır. Yüzyıllar boyunca bu külliyede tıp öğrencileri yetiştirilmiş, hastalara şifa dağıtılmış. Darrüşifa kısmı ise dönemin en önemli sağlık merkezlerinden biridir. Kuruluşunda her türlü hastalara hizmet vermiştir, öyle ki kuruluş vakfiyesinde hastanenin personeli sayılırken Hastane kadrosunda, 1 baştabip, 2 tabip, 2 göz mütehasısı, 2 operatör , 1 eczacı vardı. Diğer personelle birlikte personel sayısı toplam 21'ye ulaşıyordu. Bu da 1500’lü yıllarda bu şifahanede göz hastalıklarına dahi tedavisinin yapıldığını göstermekte. Daha sonraki yıllarda şifahane, ruh hastalarına yönelik hizmet vermeye başlamış ve hastalar, dönemin tıp bilgi ve ilaçlarının yanı sıra, su sesi, musiki ile tedavi edilmişlerdir.


SULTAN II. BAYEZİD KÜLLİYESİ VE MÜZİKLE TEDAVİ


Şifahane mimari açıdan darüşşifanın mimari açıdan en ilgi çekici bölümü kabul edilir. Merkezi hastane sistemine göre tasarlanan tarihteki ilk yapı olarak bilinir. Az personelle yüksek randıman sağlamak amacıyla merkezi olarak planlanan bu hastane örneği ancak 17. yüzyıldan sonra dünyanın birçok yerinde uygulanmaya başlanmıştır. Bu bölüm yüksek bir kubbenin örttüğü geniş ve rahat kontrol edilebilir orta avlu ve bu avluyu çevreleyen 6 kışlık ve 4 yazlık odanın yanı sıra 1 müzik sahnesinden meydana gelir. Kışlık odalar altıgen kesitlerin iç kısımlarında bulunur ve hasta kapıları birbirini görmez. Kışlık odaların hemen önünde bulunan açık yazlık bölümler sıcak mevsimlerde hasta odası olarak kullanılır. Zeminin eğimli olması şadırvandan taşan suların oluklarda toplanması ve hastane temizliğinin kolay yapılması içindir.

15. yüzyılda bir hastane tasarlanırken içinde müzik sahnesinin düşünülmüş olması ilginçtir.Müzik sahnesinin tam karşıda ve mekâna hâkim noktadadır. Müzisyenler burada yerlerini alırlar ve haftanın belirli günlerinde yatan hastalara müzik çalıp söylerlerdi. Geniş kubbenin ortasında aynı zamanda havalandırma görevi yapan aydınlatma feneri, avlunun tam ortasında ise fıskiyeli bir şadırvan bulunur. Bu şadırvanın burada bulunuşu tamamıyla tedaviye yönelik bir uygulamadır. Şadırvandan akan suyun çıkardığı ses hastaları rahatlatmaya yöneliktir. Bu hastanede tedavide dönemin hekimlik bilgi ve uygulamalarının yanında müzik ve su sesi kullanılırdı. Bu nedenle bina kusursuz bir akustik yapıya sahipti Avrupa’da akıl hastalarının yakıldığı bir dönemde hem ruhsal ve hem de diğer hastalıkları olanlar tedavileri için müzik, su sesi, güzel kokular ve diğer birçok gerekli şey düşünülerek planlanan bu mekan; merkezi sistemi ve dönemine göre çok ileri, hatta 18. ve 19. yüzyıllardaki hastane yapılarına ışık tutacak kadar mükemmel olan bir havalandırma sistemi getirmesi açısından Rönesans dönemi hastane mimarisinde Ospedale Magiore’ye nazaran daha etkili olmuş ve çığır açmış bir örnektir. Külliyenin günümüze ulaşmış bulunan vakfiyelerinde, hastanenin 32 yataklık bir kapasitesi olduğu belirtilmektedir.

Darüşşifanın aynı zamanda tıp eğitimi veren bir de medresesi vardır.Sultan II. Bayezid Darüşşifası, merkezi hastane mimarisinin tarihteki ilk örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu hastanenin benzerleri Batı'da ancak iki yüzyıl sonra inşa edilmeye başlanmıştır. Bu hastanenin en büyük özelliği tedavide dönemin hekimlik bilgilerinin yanında musiki ve su sesinin kullanılmasıdır Edirne Sultan II. Beyazıt Külliyesinin Darüşşifası, l984’de yapılan bir protokolle Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce eğitim amacıyla Trakya Üniversitesine tahsis edilmiştir. Rektörlüğün çabalarıyla ve 11.04.1997 tarihli Kültür Bakanlığı onayıyla da Trakya Üniversitesi Sağlık Müzesi’ne dönüşmüştür. Enver Şengül müdüriyetinde Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği’nin katkılarıyla 30 Haziran 2000 tarihinde de Şifahane kısmında, tasarımını Türkan Kafadar’ın yaptığı Psikiyatri Tarihi Bölümü düzenlenmiştir. Trakya Üniversitesi Sağlık Müzesi’nin Tıp Medresesi bölümü önce “Trakya Üniversitesi Çağdaş Resim ve Heykel Müzesi” olarak 22 Eylül 2002’de açılmış,gerek mekân-eser ilişkisinin gerekse uygulama alanının olumsuzlukları nedeniyle kısa sürede kapatılmış; daha doğru bir kararla 23 Nisan 2008 tarihinde “Trakya Üniversitesi Sağlık Müzesi-Tıp Medresesi” olarak hizmete girmiştir. Avrupa Yılın Müzesi çalışmaları kapsamında Trakya Üniversitesi Sağlık Müzesi, Avrupa Parlamentosunun 2004 yılı Avrupa Müzesi ödülünü kazanmıştır. 2005 yılında da Hırvatistan’ın Dubrovnik kentinde yapılan “Dünya Ödüllü Müzeler Buluşması’nda” sunum ikinciliği; 2007 yılında Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen “Kültürel Mirastaki En İyiler” ve “Mükemmellik Kulübü”nün düzenlediği ödüllü müzeler buluşmasında sunum birinciliği kazanmıştır

EDİRNE - II. BAYEZİD DARÜŞŞİFASI’NDA AKIL HASTALARININ TEDAVİSİ



 
 
 

Commentaires


  • Pinterest
  • Tumblr
  • Flickr
  • YouTube
  • Blogger

©2021, Anadolu Şifahane tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page